Almanca'da "man" zamiri, genel anlamda "birisi", "insanlar" veya "herkes" anlamında kullanılır.
Türkçede genellikle "insan" veya "biri" olarak çevrilebilir.
"Man" zamiri, belirli bir kişiyi değil, genel bir özneyi ifade eder ve sadece üçüncü tekil şahıs olarak kullanılır.
"Man" zamiri, genel olarak herhangi bir kişiyi veya insanları belirtmek için kullanılır.
Bu tür cümlelerde özne belirsizdir, yani belirli bir kişi veya kişiler kastedilmez.
| Almanca Cümle | Türkçe Anlamı |
|---|---|
| Man sagt, dass... | İnsanlar der ki... |
| Man kann nicht alles wissen. | İnsan her şeyi bilemez. |
Resmi ve yarı resmi konuşmalarda veya yazılarda "man" zamiri sıkça kullanılır.
Bu durumlarda, kişisel zamirlerin (ich, du, er/sie/es) yerine daha genel ve nötr bir ifade tercih edilir.
| Almanca Cümle | Türkçe Anlamı |
|---|---|
| Man sollte immer höflich sein. | İnsan her zaman kibar olmalı. |
| Man darf hier nicht rauchen. | Burada sigara içmek yasaktır. |
| Almanca Cümle | Türkçe Anlamı |
|---|---|
| Man lernt nie aus. | İnsan asla öğrenmeyi bırakmaz. |
| Man kann nicht alles haben. | İnsan her şeye sahip olamaz. |
| Man sagt, dass es heute regnen wird. | İnsanlar bugün yağmur yağacağını söylüyor. |
| Man muss hart arbeiten, um Erfolg zu haben. | Başarılı olmak için insan çok çalışmalı. |
| Man darf hier kein Auto parken. | Burada araba park etmek yasaktır. |
| Man sollte mehr Gemüse essen. | İnsan daha fazla sebze yemeli. |
| Man könnte meinen, dass er reich ist. | Onun zengin olduğunu düşünebilir insan. |
| Man vergisst leicht, was man nicht oft benutzt. | İnsan sık kullanmadığı şeyleri kolayca unutur. |
| Man hat mir gesagt, dass du krank bist. | Bana senin hasta olduğunu söylediler. |
| Man kann das Buch in der Bibliothek finden. | Kitabı kütüphanede bulabilir insan. |
Anna hatte einen ganz normalen Tag, der jedoch viele Überraschungen mit sich brachte. Manchmal weiß man nicht, was der Tag bringen wird. Man steht auf, geht zur Arbeit und denkt, es wird wie jeder andere Tag. Aber an diesem Tag war es anders. Als Anna das Haus verließ, merkte man sofort, dass das Wetter nicht so war, wie man es erwartet hatte. Man hatte den ganzen Tag mit Sonne gerechnet, aber stattdessen begann es leicht zu regnen. Man musste also schnell den Schirm aufspannen, als sie zur Bushaltestelle ging. Obwohl man nie sicher sein kann, was der Wetterbericht sagt, musste man sich anpassen. Im Bus saß man ruhig und dachte über die Arbeit nach, die man heute erledigen musste. Man konnte sich vorstellen, dass der Tag viel zu tun brachte, aber man hoffte, dass alles gut laufen würde. Man merkt oft erst in der Arbeit, wie viel es zu tun gibt. Die Aufgaben, die man in der Früh erledigen muss, stapeln sich im Laufe des Tages, aber man gewöhnt sich daran, immer weiter zu arbeiten. In der Mittagspause ging man zum Café, um etwas zu essen. Manchmal möchte man etwas Neues probieren, aber heute entschied man sich, das übliche Sandwich zu essen. Es war immer eine gute Wahl, und man fühlte sich danach erfrischt, um den Nachmittag zu überstehen. Nach dem Mittagessen machte man einen kurzen Spaziergang im Park, um frische Luft zu schnappen. Man kann sich nie sicher sein, wie lange man für einen Spaziergang braucht, aber man fühlt sich danach viel besser. Am Nachmittag, als man das Büro verließ, war der Regen wieder stärker geworden. Man musste eine längere Strecke zum Parkplatz laufen, aber man wusste, dass es sich lohnen würde. Man hatte so viel erledigt, dass man den Feierabend genießen konnte. Es ist oft eine Freude, wenn man am Ende des Arbeitstags auf das Gefühl zurückblicken kann, etwas geschafft zu haben. Zu Hause angekommen, kochte man sich ein einfaches Abendessen. Man hatte nicht viel Lust, etwas Aufwendiges zu machen, also entschied man sich für Pasta mit Tomatensauce. Es war schnell, einfach und schmeckte immer gut. Während des Essens dachte man nach, wie schnell die Woche vergangen war. Man konnte es kaum glauben, dass der Freitag schon fast da war. Bevor man ins Bett ging, entschloss man sich, noch ein Buch zu lesen. Manchmal liest man vor dem Schlafengehen, um den Tag ruhig zu beenden. Schließlich legte man das Buch zur Seite, schloss die Augen und dachte daran, was der nächste Tag wohl bringen würde.
Anna normal bir gün geçirdi, ama birçok sürprizle karşılaştı. Bazen günün ne getireceğini bilemezsiniz. Kalkarsınız, işe gidersiniz ve diğer günler gibi olacağını düşünürsünüz. Ama bu gün farklıydı. Anna evden çıktığında, havanın beklediğiniz gibi olmadığını hemen fark ettiniz. Bütün gün güneşli bir hava bekliyorduk ama bunun yerine hafif bir yağmur başladı. Bu yüzden o otobüs durağına doğru yürürken siz de hemen şemsiyenizi açmak zorunda kaldınız. Hava durumunun ne göstereceğinden asla emin olamasanız da, uyum sağlamanız gerekiyordu. Otobüste sessizce oturdunuz ve bugün yapmanız gereken işleri düşündünüz. Günün yoğun geçeceğini tahmin edebiliyordunuz ama her şeyin yolunda gideceğini umuyordunuz. Genellikle işe gidene kadar yapacak ne kadar çok iş olduğunu fark etmezsiniz. Sabah yapmanız gereken işler gün boyunca üst üste yığılır ama siz sürekli çalışmaya alışırsınız. Öğle tatilinde bir şeyler yemek için kafeye gittiniz. Bazen yeni bir şeyler denemek istersiniz ama bugün her zamanki sandviçi yemeye karar verdiniz. Bu her zaman iyi bir seçim olmuştur ve öğleden sonrayı atlatmak için kendinizi yenilenmiş hissedersiniz. Öğle yemeğinden sonra temiz hava almak için parkta kısa bir yürüyüş yaptılar. Bir yürüyüşün ne kadar süreceğini asla bilemezsiniz ama sonrasında kendinizi çok daha iyi hissedersiniz. Öğleden sonra ofisten çıktığımızda yağmur yeniden şiddetlenmişti. Otoparka kadar uzun bir yol yürümeniz gerekiyordu ama buna değeceğini biliyordunuz. O kadar çok şey yapmıştınız ki, günün sonunun keyfini çıkarabilirdiniz. İş gününün sonunda geriye dönüp bir şeyler başarmış olma hissiyle bakabilmek çoğu zaman bir zevktir. Eve döndüğünüzde kendinize basit bir akşam yemeği hazırladınız. Ayrıntılı bir şey yapmak istemediniz, bu yüzden domates soslu makarnada karar kıldınız. Hızlı, kolay ve tadı her zaman güzeldi. Yemeklerini yerken haftanın ne kadar çabuk geçtiğini düşündüler. Cuma gününün neredeyse geldiğine inanmak zordu. Yatmadan önce kitap okumaya karar verdik. Bazen yatmadan önce günü sessizce bitirmek için kitap okursunuz. Sonunda kitabı bırakır, gözlerinizi kapatır ve ertesi günün neler getireceğini düşünürdünüz.