Almancada "Perfekt", geçmişte gerçekleşmiş eylemleri veya durumları anlatan bir zaman yapısıdır. Günlük konuşmalarda sıkça kullanılır. Perfekt, genellikle tamamlanmış eylemleri ifade eder ve çoğunlukla "haben" veya "sein" yardımcı fiilleri ile birlikte kullanılır.
Perfekt, iki bileşenden oluşur:
- Genellikle haben (sahip olmak) ya da sein (olmak) fiilleri kullanılır.
Fiilin ikinci hali, genellikle "ge-" ile başlar ve fiilin köküne belirli ekler eklenir.
Haben kullanılırken:
Sein kullanılırken:
Perfekt cümle yapısı şu şekildedir:
Örnekler:
Soru cümlesi oluştururken yardımcı fiil cümlenin başına alınır:
Olumsuzluk için "nicht" veya "kein" kullanılır:
Partizip II Formları: Fiilin köküne eklenen "ge-" ve diğer ekler kurala göre değişir.
Almancada cümle yapısı, ana fiilin sona gelmesi ile değişir.
| Almanca Cümle | Türkçe Çeviri |
|---|---|
| Ich habe ein neues Auto gekauft. | Yeni bir araba aldım. |
| Wir sind ins Kino gegangen. | Sinemaya gittik. |
| Sie hat einen Fehler gemacht. | Bir hata yaptı. |
| Er ist spät gekommen. | Geç geldi. |
Almancada Perfekt, geçmişte gerçekleşmiş ve tamamlanmış eylemleri ifade etmek için önemli bir yapıdır. Yardımcı fiil seçiminden, Partizip II’nin oluşturulmasına kadar, Perfekt’i doğru bir şekilde kullanmak, dil becerilerinizi geliştirecek ve iletişiminizi zenginleştirecektir. Bol pratik yaparak bu yapıyı daha iyi kavrayabilirsiniz.
Letzten Samstag haben Lena und Max einen Ausflug in den Zoo gemacht. Es war ein schöner, sonniger Tag und sie freuten sich sehr auf das Abenteuer. „Ich habe schon so viel über die Tiere im Zoo gehört,“ sagte Lena. „Ich bin sehr gespannt, was wir alles sehen werden!“ Max nickte und antwortete: „Ich habe schon viele Tiere im Zoo gesehen, aber noch nie einen echten Tiger!“ Als sie am Zoo ankamen, haben sie zuerst die großen Elefanten besucht. „Ich habe noch nie einen so großen Elefanten gesehen!“ rief Max erstaunt. „Und schau dir seine Ohren an! Sie sind riesig!“ Lena lachte und sagte: „Ja, sie sind größer als meine ganze Hand!“ Später sind sie zu den Affen gegangen. Die Affen haben in den Bäumen herumgetollt und viel Lärm gemacht. „Die Affen haben so viel Spaß,“ sagte Lena. „Ich habe noch nie so viele Affen auf einmal gesehen!“ Nach dem Besuch der Affen sind sie zum Tigergehege gegangen. Max war sehr aufgeregt, denn er hatte sich schon lange gewünscht, einen Tiger aus der Nähe zu sehen. „Wow! Der Tiger ist so majestätisch!“ sagte er, als er den Tiger im Gehege sah. „Ich habe noch nie einen so schönen Tiger gesehen.“ Als sie weitergingen, haben sie die Giraffen und Zebras besucht. Die Giraffen haben ruhig gefressen und ihre langen Hälse in die Bäume gestreckt. „Ich habe noch nie eine Giraffe so nah gesehen,“ sagte Max. „Sie ist wirklich riesig!“ Lena stimmte zu und sagte: „Ja, sie ist wirklich größer als ich gedacht habe.“ Zum Schluss haben sie das Vogelhaus besucht. Lena hat viele bunte Vögel gesehen und sich über die verschiedenen Arten informiert. „Ich habe so viele neue Vögel gesehen, die ich vorher nicht gekannt habe,“ sagte sie. Max hat auch viele Fotos gemacht, um sich an den Tag zu erinnern. Am Ende des Tages haben sie sich im Café des Zoos ausgeruht. „Es war wirklich ein toller Tag!“ sagte Lena glücklich. Max nickte und fügte hinzu: „Ja, wir haben so viele Tiere gesehen und viel gelernt. Ich habe wirklich viel Spaß gehabt!“ Als sie nach Hause fuhren, haben sie sich schon auf ihren nächsten Ausflug gefreut. „Ich habe heute so viele tolle Dinge gesehen, und ich kann es kaum erwarten, wieder zu kommen,“ sagte Max. Lena lachte und sagte: „Ja, ich auch!“
Geçtiğimiz Cumartesi günü, Lena ve Max hayvanat bahçesine bir geziye gittiler. Güzel, güneşli bir gündü ve macerayı gerçekten dört gözle bekliyorlardı. “Hayvanat bahçesindeki hayvanlar hakkında çok şey duydum,” dedi Lena. “Neler göreceğimizi görmek için gerçekten heyecanlıyım!” Max başını salladı ve cevap verdi: “Hayvanat bahçesinde bir sürü hayvan gördüm ama hiç gerçek bir kaplan görmemiştim!” Hayvanat bahçesine vardıklarında ilk olarak büyük filleri ziyaret ettiler. “Hiç bu kadar büyük bir fil görmemiştim!” diye hayretle haykırdı Max. “Ve kulaklarına bakın! Kocamanlar!” Lena güldü ve şöyle dedi: “Evet, tüm elimden daha büyükler!” Daha sonra maymunları görmeye gittiler. Maymunlar ağaçlarda oynaşıyor ve çok gürültü yapıyorlardı. “Maymunlar çok eğleniyor,” dedi Lena. “Hiç bu kadar çok maymunu aynı anda görmemiştim!” Maymunları ziyaret ettikten sonra kaplan kafesine gittiler. Max çok heyecanlıydı çünkü uzun zamandır bir kaplanı yakından görmek istiyordu. “Vay canına, kaplan çok heybetli!” dedi kaplanı kafeste gördüğünde. “Daha önce hiç bu kadar güzel bir kaplan görmemiştim.” Yürümeye devam ettikçe zürafaları ve zebraları ziyaret ettiler. Zürafalar sessizce yemek yiyor ve uzun boyunlarını ağaçlara doğru uzatıyorlardı. “Bir zürafayı hiç bu kadar yakından görmemiştim,” dedi Max, ”Gerçekten çok büyük!” Lena da aynı fikirdeydi ve “Evet, gerçekten de düşündüğümden daha büyük” dedi. Son olarak kuş evini ziyaret ettiler. Lena çok sayıda renkli kuş gördü ve farklı türler hakkında bilgi edindi. “Daha önce bilmediğim pek çok yeni kuş gördüm” dedi. Max de günü hatırlamak için bol bol fotoğraf çekti. Günün sonunda hayvanat bahçesinin kafesinde dinlendiler. “Gerçekten harika bir gündü!” dedi Lena mutlulukla. Max başıyla onayladı ve ekledi: “Evet, çok fazla hayvan gördük ve çok şey öğrendik. Ben gerçekten çok eğlendim!” Eve dönerlerken, bir sonraki gezilerini dört gözle beklemeye başlamışlardı bile. Max, “Bugün çok güzel şeyler gördüm ve geri dönmek için sabırsızlanıyorum,” dedi. Lena güldü ve “Evet, ben de!” dedi.