Almanca'da zarflar, cümlenin anlamını güçlendirir ve eylemlerin nasıl, ne zaman, nerede gerçekleştiğini ifade eder. Aşağıda en yaygın zarflar ve kullanım örnekleri yer almaktadır:
Zamanı ifade etmek için kullanılır.
Almanca | Türkçe | Örnek Cümle |
---|---|---|
heute | bugün | Heute gehe ich ins Kino. (Bugün sinemaya gidiyorum.) |
gestern | dün | Gestern war ich im Park. (Dün parkta idim.) |
morgen | yarın | Morgen haben wir eine Prüfung. (Yarın bir sınavımız var.) |
jetzt | şimdi | Ich lerne jetzt Deutsch. (Şimdi Almanca öğreniyorum.) |
früher | eskiden | Früher war alles einfacher. (Eskiden her şey daha kolaydı.) |
Bir eylemin nasıl yapıldığını ifade eder.
Almanca | Türkçe | Örnek Cümle |
---|---|---|
gut | iyi | Er spricht gut Englisch. (O, iyi İngilizce konuşur.) |
schnell | hızlı | Sie läuft sehr schnell. (O çok hızlı koşar.) |
langsam | yavaş | Bitte sprich langsam! (Lütfen yavaş konuş!) |
genau | tam olarak | Das ist genau, was ich brauche. (Bu tam olarak ihtiyacım olan şey.) |
leicht | kolayca | Ich kann das leicht machen. (Bunu kolayca yapabilirim.) |
Bir eylemin ne sıklıkla yapıldığını ifade eder.
Almanca | Türkçe | Örnek Cümle |
---|---|---|
immer | her zaman | Ich komme immer pünktlich. (Her zaman dakik gelirim.) |
oft | sık sık | Wir sehen uns oft. (Biz sık sık görüşürüz.) |
manchmal | bazen | Manchmal spiele ich Fußball. (Bazen futbol oynarım.) |
selten | nadiren | Er liest selten Bücher. (O nadiren kitap okur.) |
nie | asla | Ich rauche nie. (Asla sigara içmem.) |
Bir eylemin nerede gerçekleştiğini ifade eder.
Almanca | Türkçe | Örnek Cümle |
---|---|---|
hier | burada | Ich bin hier. (Buradayım.) |
dort | orada | Das Buch ist dort. (Kitap orada.) |
oben | yukarıda | Die Lampe ist oben. (Lamba yukarıda.) |
unten | aşağıda | Die Schuhe sind unten. (Ayakkabılar aşağıda.) |
überall | her yerde | Er sucht überall nach seinem Schlüssel. (Anahtarını her yerde arıyor.) |
Bir eylemin neden gerçekleştiğini ifade eder.
Almanca | Türkçe | Örnek Cümle |
---|---|---|
deshalb | bu yüzden | Es regnet, deshalb bleiben wir zu Hause. (Yağmur yağıyor, bu yüzden evde kalıyoruz.) |
darum | bu sebeple | Ich bin müde, darum gehe ich früh ins Bett. (Yorgunum, bu sebeple erken yatıyorum.) |
trotzdem | buna rağmen | Es ist kalt, trotzdem gehe ich spazieren. (Hava soğuk, buna rağmen yürüyüşe çıkıyorum.) |
Zarflar, cümlenin akışını düzenler ve anlamı güçlendirir. Yukarıdaki zarfları kullanarak daha akıcı ve doğru cümleler oluşturabilirsiniz.
Almanca Cümle | Türkçe Çevirisi |
---|---|
Ich gehe heute ins Kino. | Bugün sinemaya gidiyorum. |
Er spricht sehr gut Deutsch. | O, çok iyi Almanca konuşuyor. |
Wir sehen uns manchmal im Park. | Bazen parkta görüşüyoruz. |
Sie bleibt trotzdem ruhig. | O, buna rağmen sakin kalıyor. |
Die Tasche ist dort auf dem Tisch. | Çanta orada masanın üzerinde. |
Früher hatte ich mehr Zeit. | Eskiden daha fazla vaktim vardı. |
Ich komme immer pünktlich zur Arbeit. | Her zaman işe zamanında gelirim. |
Er läuft sehr schnell zur Haltestelle. | O, duraklara çok hızlı koşuyor. |
Das Wetter ist schlecht, deshalb bleiben wir zu Hause. | Hava kötü, bu yüzden evde kalıyoruz. |
Bitte sprich langsam und deutlich. | Lütfen yavaş ve net konuş. |
Sophie ist eine sehr aktive Person. Jeden Morgen wacht sie früh auf, meistens um 6:30 Uhr. Sie steht sofort auf, weil sie nicht gerne spät ist. Zuerst geht sie ins Badezimmer, dort wäscht sie sich schnell das Gesicht und putzt sich die Zähne. Manchmal macht sie auch eine kurze Meditation, um sich zu entspannen. Nach dem Frühstück geht Sophie zur Arbeit. Normalerweise fährt sie mit dem Fahrrad, denn es ist schneller und umweltfreundlicher. Heute fährt sie jedoch mit dem Bus, weil das Wetter schlecht ist. Sie kommt oft pünktlich im Büro an, aber es passiert gelegentlich, dass sie im Stau steht. Im Büro ist Sophie sehr konzentriert. Sie arbeitet immer effizient und erledigt ihre Aufgaben schnell. Besonders liebt sie es, an kreativen Projekten zu arbeiten. Zwischendurch macht sie kurze Pausen, um frische Luft zu schnappen und sich zu erholen. Mittags geht Sophie mit ihren Kollegen in die Kantine. Meistens essen sie zusammen und unterhalten sich über ihre Arbeit und ihre Freizeitaktivitäten. Ab und zu gehen sie nach der Pause spazieren, um sich zu bewegen. Am Nachmittag arbeitet Sophie weiter, manchmal an mehreren Projekten gleichzeitig. Sehr oft bleibt sie auch nach Feierabend im Büro, wenn etwas Dringendes zu erledigen ist. Wenn sie Feierabend hat, fährt sie nach Hause. Später zu Hause entspannt sie sich. Normalerweise liest sie ein Buch oder sieht einen Film. Manchmal ruft sie ihre Freundin an, um sich zu unterhalten. Bevor sie ins Bett geht, macht sie häufig einen kurzen Spaziergang, um den Tag abzuschließen. Um 22 Uhr geht Sophie ins Bett. Sie ist meistens sehr müde, aber sie denkt oft an den Tag und plant schon den nächsten. Dann schläft sie ein und träumt von neuen Abenteuern.
Sophie çok aktif bir insan. Her sabah erkenden, genellikle sabah 6.30'da uyanır. Hemen kalkıyor çünkü geç kalmaktan hoşlanmıyor. Önce banyoya gidiyor, burada hızla yüzünü yıkıyor ve dişlerini fırçalıyor. Bazen rahatlamak için kısa bir meditasyon da yapıyor. Kahvaltıdan sonra Sophie işe gidiyor. Daha hızlı ve daha çevre dostu olduğu için genellikle bisiklete biniyor. Ancak bugün hava kötü olduğu için otobüse biniyor. Genellikle ofise zamanında varıyor, ancak bazen trafik sıkışıklığına takıldığı da oluyor. Sophie ofiste çok odaklanmış durumda. Her zaman verimli çalışır ve görevlerini hızla tamamlar. Özellikle yaratıcı projeler üzerinde çalışmaktan hoşlanıyor. Aralarda temiz hava almak ve rahatlamak için kısa molalar veriyor. Öğle yemeğinde Sophie iş arkadaşlarıyla birlikte kantine gidiyor. Genellikle birlikte yemek yiyorlar ve işleri ve boş zaman aktiviteleri hakkında konuşuyorlar. Arada bir moladan sonra biraz egzersiz yapmak için yürüyüşe çıkıyorlar. Sophie öğleden sonra da çalışmaya devam ediyor, bazen aynı anda birkaç proje üzerinde çalışıyor. Yapılacak acil bir iş varsa genellikle işten sonra ofiste kalıyor. İşini bitirdiğinde eve gidiyor. Daha sonra evde rahatlıyor. Genellikle kitap okur veya film izler. Bazen sohbet etmek için arkadaşını arar. Yatmadan önce, günü tamamlamak için genellikle kısa bir yürüyüşe çıkıyor. Sophie akşam 10'da yatıyor. Genellikle çok yorgun oluyor, ancak sık sık günü düşünüyor ve bir sonraki günü planlıyor. Sonra uykuya dalar ve yeni maceraların hayalini kurar.