Edatlar, belirli bir anlam taşıyan ve cümlede isimlerin, zamirlerin veya diğer sözcüklerin birbirleriyle olan ilişkilerini gösteren kelimelerdir. Edatlar, yer, zaman, sebep, amaç gibi çeşitli ilişkileri ifade eder.
Edatlar, cümlede daima başka bir kelime ile bir arada kullanılır ve bağımsız bir kelime olarak kullanılmaz. Çeşitli kategorilere ayrılırlar, örneğin: Yer Edatları, Zaman Edatları, Amaç Edatları vb.
"Yanında" veya "üzerinde" anlamına gelir. Zaman ve yer belirtirken kullanılır.
Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|
Yanında, üzerinde | Ich bin an der Schule. (Okulun yanındayım.) |
Yanında, üzerinde | Das Bild hängt an der Wand. (Resim duvarda asılı.) |
"Üstünde" anlamına gelir. Genellikle bir şeyin yüzeyinde olduğunu belirtmek için kullanılır.
Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|
Üstünde | Das Buch liegt auf dem Tisch. (Kitap masanın üstünde duruyor.) |
Üstünde | Der Teller steht auf dem Schrank. (Tabak dolabın üstünde duruyor.) |
"İçinde" anlamına gelir. Kapalı bir alan veya iç mekânı belirtirken kullanılır.
Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|
İçinde | Ich bin in dem Zimmer. (Odadayım.) |
İçinde | Die Schlüssel sind in der Tasche. (Anahtarlar çantanın içinde.) |
"Üzerinde" veya "hakkında" anlamına gelir. Genellikle bir şeyin üstünden ya da bir konudan bahsederken kullanılır.
Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|
Üzerinde, hakkında | Der Vogel fliegt über das Haus. (Kuş evin üstünden uçuyor.) |
Üzerinde, hakkında | Wir sprechen über das Wetter. (Hava hakkında konuşuyoruz.) |
"Altında" anlamına gelir. Bir şeyin diğer bir şeyin altında olduğunu belirtirken kullanılır.
Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|
Altında | Die Katze schläft unter dem Tisch. (Kedi masanın altında uyuyor.) |
Altında | Das Auto steht unter dem Baum. (Araba ağacın altında duruyor.) |
"Önünde" anlamına gelir. Bir nesnenin başka bir nesnenin önünde olduğunu belirtmek için kullanılır.
Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|
Önünde | Das Auto steht vor dem Haus. (Araba evin önünde duruyor.) |
Önünde | Ich warte vor dem Kino. (Sinemanın önünde bekliyorum.) |
"Arka tarafında" anlamına gelir. Bir nesnenin başka bir nesnenin arkasında olduğunu belirtirken kullanılır.
Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|
Arkasında | Der Hund ist hinter dem Baum. (Köpek ağacın arkasında.) |
Arkasında | Das Büro ist hinter der Bank. (Ofis bankanın arkasında.) |
"Yanında" anlamına gelir. İki nesnenin yan yana olduğunu belirtmek için kullanılır.
Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|
Yanında | Das Auto steht neben dem Haus. (Araba evin yanında duruyor.) |
Yanında | Er sitzt neben mir. (O benim yanımda oturuyor.) |
"Arasında" anlamına gelir. İki nesne arasında bir yeri belirtmek için kullanılır.
Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|
Arasında | Das Bild hängt zwischen den Fenstern. (Resim pencereler arasında asılı.) |
Arasında | Die Schule ist zwischen dem Park und dem Bahnhof. (Okul park ile tren garı arasında.) |
"İle" anlamına gelir. Birlikte olmayı ifade eder.
Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|
İle | Ich gehe mit dir. (Seninle gidiyorum.) |
İle | Sie spielt mit ihrem Hund. (O, köpeğiyle oynuyor.) |
"Olmadan" anlamına gelir. Bir şeyin yokluğunda kullanılmak için kullanılır.
Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|
Olmadan | Er geht ohne seine Tasche. (O, çantası olmadan gidiyor.) |
Olmadan | Wir essen heute ohne Fleisch. (Bugün et olmadan yemek yiyoruz.) |
"İçin" anlamına gelir. Bir amaç veya fayda belirtirken kullanılır.
Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|
İçin | Das Geschenk ist für dich. (Hediye senin için.) |
İçin | Ich arbeite für ein großes Unternehmen. (Büyük bir şirket için çalışıyorum.) |
"Karşı" anlamına gelir. Bir şeyin tersini veya karşısını ifade eder.
Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|
Karşı | Ich bin gegen diese Idee. (Bu fikre karşıyım.) |
Karşı | Er spielt gegen seinen Freund. (O, arkadaşına karşı oynuyor.) |
"İçinden, aracılığıyla" anlamına gelir. Bir yerden geçişi veya bir şeyin aracılığıyla yapılması için kullanılır.
Türkçe Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|
İçinden, aracılığıyla | Wir gehen durch den Park. (Parktan geçiyoruz.) |
İçinden, aracılığıyla | Das Problem wurde durch eine Besprechung gelöst. (Sorun bir toplantı aracılığıyla çözüldü.) |
Laura ist eine sehr organisierte und aktive Person. Jeden Morgen wacht sie früh auf, nach dem Klingeln des Weckers. Vor dem Aufstehen streckt sie sich und schaut kurz auf ihr Handy, um die neuesten Nachrichten zu lesen. Nach dem Aufstehen geht sie direkt ins Badezimmer, um sich frisch zu machen. Sie wäscht sich das Gesicht und putzt sich die Zähne. Mit einem Lächeln im Gesicht verlässt sie das Badezimmer und geht in die Küche. Während des Frühstücks trinkt sie immer eine Tasse Kaffee, denn das hilft ihr, wach zu werden. Mit einer Schüssel Müsli und frischen Früchten auf dem Tisch isst sie ruhig, während sie ihre E-Mails auf ihrem Laptop überprüft. Vor dem Verlassen der Wohnung zieht sie sich an. Mit einem grünen Pullover und einer bequemen Jeans fühlt sie sich wohl. Sie nimmt ihre Tasche und verlässt das Haus. Zur U-Bahn-Station geht sie immer zu Fuß, weil sie es liebt, draußen frische Luft zu schnappen. Da die U-Bahn oft pünktlich ist, kommt sie in weniger als 20 Minuten im Büro an. Mit einem Lächeln auf dem Gesicht begrüßt sie ihre Kollegen. An ihrem Schreibtisch beginnt sie sofort mit der Arbeit. Nach dem Einschalten ihres Computers öffnet sie ihre E-Mails und organisiert ihre Aufgaben für den Tag. Zwischen den Besprechungen arbeitet Laura konzentriert an verschiedenen Projekten. Mit ihrem Team plant sie neue Marketingstrategien und analysiert die aktuellen Zahlen. Vor der Mittagspause geht sie noch einmal in das Büro nebenan, um sich mit ihrem Chef zu beraten. Nach dem Gespräch geht sie mit ihren Kollegen in die Kantine. In der Kantine essen sie zusammen und unterhalten sich über ihre Arbeit und Freizeit. Nach der Mittagspause geht Laura immer spazieren, um sich zu entspannen. Mit einem Kollegen läuft sie durch den Park, wo sie die Natur genießen. Zwischen den Bäumen und den Blumen fühlt sie sich erfrischt und bereit, den Nachmittag mit voller Energie zu beginnen. Am Nachmittag arbeitet Laura weiter, mit einigen neuen Aufgaben. Während sie ihre Aufgaben erledigt, kommt ein Kollege zu ihr Schreibtisch, um sich mit ihr über ein Projekt auszutauschen. Nach dem Meeting arbeitet sie an der Präsentation für die nächste Woche. Mit viel Einsatz und Kreativität fertigt sie die Folien an. Abends, wenn sie nach Hause kommt, fühlt sich Laura oft etwas müde, aber zufrieden mit dem Tag. Nach einem langen Arbeitstag entspannt sie sich, indem sie einen Tee trinkt und einen Film schaut. Mit einem warmen Pullover und einer Decke fühlt sie sich gemütlich und entspannt. Vor dem Schlafengehen räumt sie die Wohnung auf und wäscht das Geschirr. Mit einem guten Gefühl geht Laura dann ins Bett. Während sie sich in die Decke kuschelt, denkt sie über den Tag nach. In ihren Gedanken plant sie schon die nächsten Tage und freut sich auf das Wochenende. Vor dem Einschlafen hört sie leise Musik und schläft dann schnell ein.
Laura çok düzenli ve aktif bir insan. Her sabah çalar saat çaldıktan sonra erkenden uyanır. Kalkmadan önce esniyor ve en son haberleri okumak için cep telefonuna hızlıca bir göz atıyor. Kalktıktan sonra, tazelenmek için doğruca banyoya gider. Yüzünü yıkıyor ve dişlerini fırçalıyor. Yüzünde bir gülümsemeyle banyodan çıkıyor ve mutfağa gidiyor. Uyanmasına yardımcı olduğu için kahvaltı sırasında her zaman bir fincan kahve içer. Masada bir kase müsli ve taze meyve varken, dizüstü bilgisayarından e-postalarını kontrol ederken sessizce yemek yiyor. Evden çıkmadan önce giyiniyor. Yeşil bir kazak ve rahat bir kot pantolon içinde kendini rahat hissediyor. Çantasını alıyor ve evden çıkıyor. Her zaman metro istasyonuna yürüyor çünkü dışarıda temiz hava almayı seviyor. Metro genellikle zamanında geldiği için ofise 20 dakikadan daha kısa bir sürede varıyor. Yüzünde bir gülümsemeyle iş arkadaşlarını selamlıyor. Hemen masasında çalışmaya başlıyor. Bilgisayarını açtıktan sonra e-postalarını açıyor ve o günkü görevlerini organize ediyor. Toplantılar arasında Laura çeşitli projeler üzerinde yoğunlaşıyor. Ekibiyle birlikte yeni pazarlama stratejileri planlıyor ve en son rakamları analiz ediyor. Öğle tatilinden önce patronuna danışmak için yan taraftaki ofise gider. Toplantıdan sonra iş arkadaşlarıyla birlikte kantine gider. Kantinde birlikte yemek yiyorlar ve işleri ve boş zamanları hakkında konuşuyorlar. Öğle yemeği molasından sonra Laura rahatlamak için her zaman yürüyüşe çıkar. Bir iş arkadaşıyla birlikte doğanın tadını çıkardıkları parkta yürür. Ağaçlar ve çiçekler arasında kendini yenilenmiş ve öğleden sonraya tam enerjiyle başlamaya hazır hissediyor. Öğleden sonra Laura bazı yeni görevlerle çalışmaya devam eder. Görevlerini tamamlarken, bir iş arkadaşı onunla bir proje hakkında konuşmak için masasına gelir. Toplantıdan sonra bir sonraki hafta yapacağı sunum üzerinde çalışır. Slaytları hazırlamak için çok çaba sarf eder ve yaratıcılık gösterir. Akşam eve döndüğünde Laura genellikle biraz yorgun ama gününden memnun hissediyor. Uzun bir iş gününün ardından bir fincan çay içip film izleyerek rahatlıyor. Sıcak bir süveter ve battaniye ile kendini rahat ve gevşemiş hissediyor. Yatmadan önce evi toplar ve bulaşıkları yıkar. Laura daha sonra kendini iyi hissederek yatağa gider. Battaniyesine sarılıp yatarken günü düşünüyor. Zihninde şimdiden önümüzdeki birkaç günü planlıyor ve hafta sonunu dört gözle bekliyor. Uykuya dalmadan önce hafif bir müzik dinliyor ve ardından hızla uykuya dalıyor.